Will Smith En İyi Filmleri Listesi: Efsane Aktörün Kariyerine Kozmik Bakış

Will Smith'in en iyi filmleri listesi! K-Pop fandomu ve K-Drama tutkunları için özel seçkiler, dedikodular, kamera arkası sırları ve daha fazlası. Oppa Will Smith'in unutulmaz performansları!

Aralık 26, 2025 - 20:24
Aralık 26, 2025 - 20:24
 0  0
Will Smith En İyi Filmleri Listesi: Efsane Aktörün Kariyerine Kozmik Bakış

1. Bad Boys: İkili Delilik, Aksiyonun Kralı!

Abi Bad Boys serisi benim için Will Smith demek ya! Daha o zamanlar Fresh Prince'den yeni sıyrılmış, yakışıklılığıyla ortalığı kasıp kavuran bir gençti. Martin Lawrence ile kimyaları o kadar tuttu ki, resmen ekrandan fışkırıyordu enerji. İlk filmde o araba kovalamacaları, çatışma sahneleri... Hala açar açar izlerim. Hele bir de o meşhur "We ride together, we die together" repliği yok mu? Efsane! Will Smith'in o cool tavırları, Martin Lawrence'ın komik halleri... İkisi bir araya gelince tadından yenmiyor.

Bu film sadece aksiyon değil, aynı zamanda iki polisin arasındaki dostluğu da çok güzel anlatıyor. Birbirlerine sürekli laf sokuyorlar ama söz konusu tehlike olunca sırt sırta veriyorlar. Will Smith'in canlandırdığı Mike Lowrey karakteri zengin, çapkın ve biraz da şımarık. Ama aslında çok iyi bir polis ve arkadaşı Marcus Burnett'a (Martin Lawrence) çok değer veriyor. Film boyunca başlarına gelmeyen kalmıyor, uyuşturucu baronlarıyla savaşıyorlar, kaçırılan bir tanığı kurtarmaya çalışıyorlar... Ama ne olursa olsun, birbirlerini yalnız bırakmıyorlar. Bad Boys, 90'lar aksiyon sinemasının en iyi örneklerinden biri bence.

Serinin devam filmleri de çıktı ama ilk filmin tadı bir başka. O nostaljik hava, o gençlik enerjisi... Will Smith ve Martin Lawrence'ın o zamanki halleri de çok farklı. Şimdi yaşlandılar tabii ama hala karizmaları yerinde. Bad Boys 4 geliyor diye duyumlar alıyorum, umarım bizi hayal kırıklığına uğratmazlar. Bu arada, filmin soundtrack'i de efsane! İçinde o kadar güzel şarkılar var ki, dinlerken gaza gelmemek mümkün değil. Özellikle Will Smith'in kendi seslendirdiği Bad Boys şarkısı... Tam bir klasik!

Bias Kontrolü: Will Smith'in o deri ceketi, güneş gözlükleri ve havalı arabası... O zamanlar bütün erkekler onun gibi olmak istiyordu, kızlar da ona hayrandı. Resmen bir stil ikonu gibiydi.

Mood Önerisi: Arkadaşlarla toplanıp pizza eşliğinde izlemelik, tam gaz aksiyon filmi!


2. Men in Black: Uzaylı Dedektifliği, Mizah Şöleni!

Men in Black... Ah, o nötrleştirici! Keşke gerçek hayatta da olsa da bazı anıları silebilsek. Will Smith ve Tommy Lee Jones'un uyumu yine döktürüyor. Will Smith'in canlandırdığı James Darrell Edwards III karakteri, zeki ama biraz da başına buyruk bir polis. Tommy Lee Jones'un canlandırdığı Ajan K ise tecrübeli, sert ve gizemli bir adam. İkisi bir araya gelince ortaya çok komik ve eğlenceli bir ikili çıkıyor. Filmde uzaylılarla ilgili her türlü absürtlük var. Konuşan köpekler, insan kılığına girmiş böcekler, devasa uzay gemileri... Her şey o kadar yaratıcı ve eğlenceli ki, izlerken kahkahalarını tutamıyorsun.

Men in Black sadece komedi değil, aynı zamanda bilim kurgu öğelerini de çok iyi kullanıyor. Uzaylıların dünyadaki varlığını gizlemeye çalışan bir örgütün hikayesi çok ilgi çekici. Ajan K'nın James'i eğitmesi, ona örgütün kurallarını öğretmesi ve onu bir Men in Black ajanı yapması çok keyifli. Will Smith'in karakteri başta bu yeni dünyaya adapte olmakta zorlanıyor ama zamanla işin içine giriyor ve çok başarılı bir ajan oluyor. Filmde kullanılan özel efektler de o zamanlar çok konuşulmuştu. Uzaylıların tasarımları, silahlar ve araçlar... Hepsi çok etkileyiciydi.

Serinin devam filmleri de çıktı ama ilk filmin yeri ayrı. O gizemli hava, o absürt komedi ve Will Smith'in o gençlik enerjisi... Hepsi bir araya gelince ortaya unutulmaz bir film çıkıyor. Men in Black, bilim kurgu ve komedi seven herkesin mutlaka izlemesi gereken bir yapım. Bu arada, filmin soundtrack'i de çok başarılı. Will Smith'in kendi seslendirdiği Men in Black şarkısı... Tam bir hit!

Bias Kontrolü: Will Smith'in o siyah takım elbisesi, güneş gözlükleri ve nötrleştiricisi... Bütün ajanlar havalı ama Will Smith'in tarzı bir başka!

Mood Önerisi: Kendini iyi hissetmek istediğin zaman açıp izlemelik, tam kafa dağıtmalık bir film!


3. Pursuit of Happyness: Baba-Oğul Dramı, Gözyaşı Garantili!

Pursuit of Happyness... Ah, bu filmi izlerken mendillerim bitti resmen. Will Smith'in bu filmdeki performansı beni benden aldı. Chris Gardner'ın gerçek hayat hikayesini anlatıyor ve Will Smith bu karakteri o kadar iyi canlandırmış ki, sanki o acıları bizzat yaşıyormuş gibi hissediyorsun. Filmde Chris Gardner'ın oğlu Christopher'ı Will Smith'in kendi oğlu Jaden Smith canlandırıyor. Baba-oğulun arasındaki o sevgi, o bağ... Ekrana o kadar gerçekçi yansımış ki, izlerken duygulanmamak mümkün değil.

Filmde Chris Gardner'ın yaşadığı zorluklar, hayata tutunma çabası ve oğluna daha iyi bir gelecek sağlama isteği çok etkileyici. Evsiz kalıyorlar, aç kalıyorlar, türlü zorluklarla karşılaşıyorlar ama Chris Gardner asla pes etmiyor. Sürekli çalışıyor, çabalıyor ve sonunda hayallerine ulaşıyor. Bu film, umudun ve azmin ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatıyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı ona Oscar adaylığı getirmişti. Bence ödülü hak ediyordu ama olsun, adaylık bile büyük bir başarı.

Pursuit of Happyness, sadece bir drama filmi değil, aynı zamanda bir motivasyon kaynağı. Hayatta ne kadar zorluk yaşarsak yaşayalım, asla pes etmememiz gerektiğini hatırlatıyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece bir aksiyon yıldızı olmadığını, aynı zamanda çok yetenekli bir oyuncu olduğunu da gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle son sahnede çalan şarkı... Tam ağlamalık!

Bias Kontrolü: Will Smith'in oğluna sarıldığı, onu koruduğu sahneler... O baba-oğul sevgisi beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Kendini motive etmek istediğin zaman açıp izlemelik, tam ilham verici bir film!


4. I Am Legend: Yalnızlık Senfonisi, Post-Apokaliptik Gerilim!

I Am Legend, Will Smith'in tek başına döktürdüğü bir film. Post-apokaliptik bir dünyada, virüs salgını sonrası hayatta kalan son insanlardan biri olan Robert Neville'ı canlandırıyor. Film boyunca neredeyse hiç diyalog yok, Will Smith'in mimikleri, hareketleri ve yalnızlığıyla baş başayız. Köpeği Sam ile olan ilişkisi çok dokunaklı. O ikisi birbirlerine o kadar bağlı ki, izlerken insanın içi ısınıyor. Ama tabii ki, o bağın kopması da çok acı verici.

Filmde Robert Neville'ın hayatta kalma mücadelesi, virüse karşı bir tedavi bulma çabası ve karanlık yaratıklarla savaşı çok gerilim dolu. Gündüzleri şehri keşfediyor, yiyecek ve malzeme arıyor, deneyler yapıyor. Geceleri ise karanlık yaratıklardan saklanmaya çalışıyor. Filmdeki atmosfer çok kasvetli ve ürkütücü. Terk edilmiş şehir, yıkık dökük binalar ve sürekli bir tehlike hissi... İzlerken insanın tüyleri diken diken oluyor.

I Am Legend, sadece bir gerilim filmi değil, aynı zamanda insanın yalnızlıkla başa çıkma çabasını da anlatıyor. Robert Neville, hayatta kalan son insan olduğunu düşünüyor ve bu durum onu çok yıpratıyor. Sürekli geçmişi hatırlıyor, ailesini özlüyor ve umudunu kaybetmemeye çalışıyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı çok etkileyici. Yalnızlığı, çaresizliği ve umudu çok iyi yansıtıyor. Bu arada, filmin sonu da çok tartışılmıştı. Farklı bir sonla çekilen bir versiyonu da var.

Bias Kontrolü: Will Smith'in köpeği Sam ile olan sahneleri... O hayvan sevgisi beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Gerilim dolu bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam karanlık bir atmosfer!


5. Hancock: Süper Kahraman Sendromu, Asi Ruh!

Hancock, süper güçleri olan ama alkol sorunu olan ve toplum tarafından sevilmeyen bir adamın hikayesini anlatıyor. Will Smith, bu filmde yine karizmasını konuşturuyor ama bu sefer biraz daha farklı bir rolde. Hancock, insanları kurtarıyor ama aynı zamanda etrafına zarar veriyor. Binaları yıkıyor, arabaları parçalıyor ve insanları kızdırıyor. Toplum onu bir kahraman olarak değil, bir tehdit olarak görüyor.

Filmde Hancock'un imajını düzeltmeye çalışan Ray Embrey (Jason Bateman) ve onun eşi Mary Embrey (Charlize Theron) ile olan ilişkisi çok ilginç. Ray, Hancock'a yardım etmek istiyor ama Mary ona karşı çok mesafeli. Zamanla Mary'nin Hancock ile ilgili sırları ortaya çıkıyor ve film bambaşka bir yöne evriliyor. Hancock'un geçmişi, güçlerinin kaynağı ve Mary ile olan bağlantısı... Hepsi çok şaşırtıcı.

Hancock, sadece bir süper kahraman filmi değil, aynı zamanda kimlik arayışı, geçmişle yüzleşme ve kendini kabul etme gibi temaları da işliyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı çok başarılı. Asi ruhu, çaresizliği ve değişim isteğini çok iyi yansıtıyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle son sahnede çalan şarkı... Tam duygulanmalık!

Bias Kontrolü: Will Smith'in süper güçlerini kontrol etmeye çalıştığı sahneler... O çabası beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Farklı bir süper kahraman filmi izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam eğlenceli ve aksiyon dolu!


6. Aladdin: Sihirli Lamba, Nostalji Rüzgarı!

Aladdin... Disney'in bu klasik animasyonunu canlı aksiyon olarak yeniden çekmeleri beni başta çok tedirgin etmişti. Ama Will Smith'in Cin performansı beni şaşırttı. Robin Williams'ın unutulmaz Cin karakterini canlandırmak çok zor bir işti ama Will Smith, kendi tarzını katarak bu rolün hakkını verdi. Mavi teni, komik tavırları ve şarkılarıyla yine gönlümü fethetti.

Filmde Aladdin'in (Mena Massoud) Prenses Yasemin'e (Naomi Scott) aşık olması, sihirli lambayı bulması ve Cin'i serbest bırakması çok keyifli. Will Smith'in Cin olarak Aladdin'e yardım etmesi, ona akıl vermesi ve onu cesaretlendirmesi çok eğlenceli. Filmdeki görsel efektler de çok başarılı. Agra şehrinin ihtişamı, uçan halı ve Cin'in sihirleri... Hepsi çok etkileyici.

Aladdin, sadece bir çocuk filmi değil, aynı zamanda aşk, dostluk, dürüstlük ve kendini aşma gibi temaları da işliyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece aksiyon ve drama filmlerinde değil, müzikal filmlerde de başarılı olduğunu gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle A Whole New World şarkısı... Tam romantik!

Bias Kontrolü: Will Smith'in Cin olarak şarkı söylediği, dans ettiği sahneler... O enerjisi beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Nostaljik bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam ailece keyif yapılacak bir yapım!


7. Hitch: Aşk Doktoru, Romantik Komedi Şöleni!

Hitch, Will Smith'in romantik komedi türündeki en başarılı filmlerinden biri bence. Alex "Hitch" Hitchens, New York'ta çapkınlık koçluğu yapan bir adam. İnsanlara aşk hayatlarında yardımcı oluyor, onları doğru insanlarla tanıştırıyor ve onlara flört taktikleri veriyor. Ama kendisi aşık olmaktan korkuyor.

Filmde Hitch'in Sara Melas (Eva Mendes) ile tanışması ve ona aşık olması çok eğlenceli. Sara, dedikodu yazarı olan zeki, bağımsız ve güçlü bir kadın. Hitch'in taktiklerine inanmıyor ve onu sahtekar olarak görüyor. Ama zamanla Hitch'in gerçek kişiliğini tanıyor ve ona aşık oluyor. Filmdeki diyaloglar çok komik, sahneler çok eğlenceli ve Will Smith ile Eva Mendes'in kimyası çok iyi.

Hitch, sadece bir romantik komedi değil, aynı zamanda aşkın ne kadar karmaşık ve beklenmedik olduğunu da anlatıyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece aksiyon ve drama filmlerinde değil, komedi filmlerinde de başarılı olduğunu gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle ilk buluşma sahnesinde çalan şarkı... Tam romantik!

Bias Kontrolü: Will Smith'in Eva Mendes'e aşık olduğu, ona kur yaptığı sahneler... O karizması beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Romantik bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam keyifli bir akşam geçirmelik!


8. Enemy of the State: Komplo Teorileri, Gerilim Dolu Anlar!

Enemy of the State, devletin gücünü kötüye kullanmasını ve insanların özel hayatlarına nasıl müdahale ettiğini anlatan bir gerilim filmi. Will Smith, bu filmde Robert Clayton Dean adında başarılı bir avukatı canlandırıyor. Dean, bilmeden bir cinayete tanık oluyor ve bu olaydan sonra hayatı alt üst oluyor.

Filmde Dean'in devlet tarafından takip edilmesi, dinlenmesi ve hayatının karartılması çok gerilim dolu. Dean, masum olduğunu kanıtlamaya çalışıyor ama devletin gücü karşısında çaresiz kalıyor. Ona yardım eden tek kişi ise Brill (Gene Hackman) adında eski bir istihbarat ajanı. Birlikte devlete karşı mücadele ediyorlar ve gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Filmdeki aksiyon sahneleri, takip sahneleri ve komplo teorileri çok ilgi çekici.

Enemy of the State, sadece bir gerilim filmi değil, aynı zamanda devletin gücü, özel hayatın gizliliği ve adaletin önemi gibi temaları da işliyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece aksiyon ve komedi filmlerinde değil, gerilim filmlerinde de başarılı olduğunu gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle takip sahnelerinde çalan şarkılar... Tam gerilim yükseltici!

Bias Kontrolü: Will Smith'in devletten kaçtığı, hayatta kalmaya çalıştığı sahneler... O çabası beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Gerilim dolu bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam komplo teorilerine meraklı olanlar için!


9. Focus: Dolandırıcılık Sanatı, Zeka Oyunları!

Focus, dolandırıcılık üzerine kurulu bir film. Will Smith, bu filmde Nicky Spurgeon adında profesyonel bir dolandırıcıyı canlandırıyor. Nicky, insanları kandırmakta çok yetenekli ve büyük paralar kazanıyor. Ama bir gün Jess Barrett (Margot Robbie) adında genç ve güzel bir kadınla tanışıyor ve hayatı değişiyor.

Filmde Nicky'nin Jess'i eğitmesi, ona dolandırıcılık taktiklerini öğretmesi ve onu ekibine alması çok eğlenceli. Jess, Nicky'ye aşık oluyor ama Nicky, aşka inanmıyor ve Jess'i terk ediyor. Aradan yıllar geçiyor ve Nicky ile Jess tekrar karşılaşıyor. Bu sefer işler çok daha karmaşık ve tehlikeli. Filmdeki dolandırıcılık sahneleri, zeka oyunları ve sürprizler çok ilgi çekici.

Focus, sadece bir dolandırıcılık filmi değil, aynı zamanda aşkın, güvenin ve sadakatin ne kadar önemli olduğunu da anlatıyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece aksiyon ve drama filmlerinde değil, romantik filmlerde de başarılı olduğunu gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle dolandırıcılık sahnelerinde çalan şarkılar... Tam gerilim yükseltici!

Bias Kontrolü: Will Smith'in Margot Robbie'ye dolandırıcılık taktiklerini öğrettiği sahneler... O karizması beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Zeka oyunlarıyla dolu bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam sürprizlere açık olanlar için!


10. Seven Pounds: Gizem Dolu Fedakarlık, Duygu Seli!

Seven Pounds, Will Smith'in en underrated filmlerinden biri bence. Ben Thomas, geçmişte yaptığı bir hatanın vicdan azabını çekiyor ve bu hatayı telafi etmek için hayatını değiştirmeye karar veriyor. Yedi yabancının hayatına dokunarak onlara yardım ediyor ve onlara umut veriyor.

Filmde Ben'in bu yedi kişiye nasıl yardım ettiği, onlarla nasıl bağ kurduğu ve onlara nasıl umut verdiği çok dokunaklı. Ben'in Emily Posa (Rosario Dawson) ile tanışması ve ona aşık olması da çok etkileyici. Emily, hasta ve organ nakline ihtiyacı var. Ben, ona yardım etmek için her şeyi yapmaya hazır. Filmdeki sırlar, gizemler ve fedakarlıklar çok çarpıcı.

Seven Pounds, sadece bir drama filmi değil, aynı zamanda vicdan azabı, affetme, fedakarlık ve umut gibi temaları da işliyor. Will Smith'in bu filmdeki performansı, onun sadece aksiyon ve komedi filmlerinde değil, drama filmlerinde de ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Bu arada, filmin müzikleri de çok güzel. Özellikle son sahnede çalan şarkı... Tam ağlamalık!

Bias Kontrolü: Will Smith'in Rosario Dawson'a yardım ettiği, ona umut verdiği sahneler... O fedakarlığı beni benden alıyor.

Mood Önerisi: Duygusal bir film izlemek istediğin zaman açıp izlemelik, tam mendilleri hazırlayın!


Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Kozmik Yolcu Çeşitli içerikler yazmayı seven bir kozmos yolcusu.