Webtoonlarda "Sistem" (Oyun Arayüzü) Hatası Olan Seriler!: Bug'lar da Olsa Seviyoruz!

En iyi sistem temalı webtoonlar, oyun arayüzü hataları, level atlama, güçlenen karakterler, K-Pop idolleri ve K-Dramalar hakkında dedikodular.

Aralık 26, 2025 - 20:30
Aralık 26, 2025 - 20:30
 0  0
Webtoonlarda "Sistem" (Oyun Arayüzü) Hatası Olan Seriler!: Bug'lar da Olsa Seviyoruz!

1. Solo Leveling'in Olay Yaratan "Hata"sı

Solo Leveling... Ah, Sung Jinwoo... Bu webtoon'u bilmeyen yoktur herhalde! Hikaye bildiğiniz gibi: E-Rank avcı Sung Jinwoo, zindanlarda sürünürken bir anda karşısına çıkan "Sistem" sayesinde level atlamaya başlıyor. Ama buradaki "hata" nerede derseniz, aslında sistemin kendisi bir hata! Normalde kimse böyle bir güç elde edememeliydi. Zaten hikayenin en can alıcı noktası da bu.

Sistemin Jinwoo'ya verdiği görevler, onu sürekli zorluyor, geliştiriyor ve evet, bazen de çileden çıkartıyor. Ama o yılmıyor, her görevi tamamlayarak güçleniyor. Tabii bu süreçte Jinwoo'nun karizması da level atlıyor! Çizimler zaten şahane, aksiyon sahneleri deseniz adeta film gibi. Özellikle o devasa boss'larla dövüştüğü sahnelerde ekrana yapışıp kalıyorum.

Solo Leveling sadece aksiyon ve güçlenmeyle sınırlı değil. Jinwoo'nun etrafındaki karakterlerle olan ilişkileri, özellikle de gölgelerini yönetmeye başladığı andan itibaren oluşan o "gölge ordusu" çok havalı! Her bir gölgenin ayrı bir kişiliği var gibi. Bir de tabii ki o meşhur "Arise" repliği... Tüylerim diken diken oluyor her seferinde! Netizenler bu seriye bayılıyor, her bölümü olay. Haksız da sayılmazlar, seri gerçekten efsane.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Sung Jinwoo'nun o cool tavırları, güçlendikçe artan karizması... Resmen bias listesine direkt giriş yapıyor! Bir de o "Arise" dediği an... Kalp krizi!

Mood Önerisi: Kendinizi gaza getirmek, motivasyonunuzu yükseltmek istediğinizde Solo Leveling okuyun. Bir de aksiyon dolu bir gün geçirmek istiyorsanız, tam size göre!


2. The Gamer'ın Gerçek Hayata Sızan Oyunu

The Gamer'da Han Jee-Han isimli lise öğrencisi, bir anda gerçek hayatın bir oyun gibi olduğunu fark ediyor. Yani, etraftaki insanların level'larını, statlarını görebiliyor, yetenekler kazanabiliyor. Bu "hata" sayesinde hayatı tamamen değişiyor. Düşünsenize, otobüste yanınızdaki teyzenin level'ını gördüğünüzü... Garip ama bir o kadar da ilgi çekici, değil mi?

Jee-Han bu yeni yetenekleriyle hem kendini geliştirmeye çalışıyor hem de bu dünyanın sırlarını çözmeye çalışıyor. Tabii bu sırada karşısına türlü türlü tehlikeler çıkıyor. Gizli örgütler, güçlü dövüşçüler, mistik yaratıklar... Ama Jee-Han yılmıyor, her zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyor. Özellikle yeteneklerini geliştirme şekli çok yaratıcı. Kitap okuyarak, antrenman yaparak, hatta yemek yiyerek bile güçlenebiliyor!

The Gamer, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Jee-Han'ın arkadaşlarıyla, hocalarıyla, hatta düşmanlarıyla olan etkileşimleri hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki o meşhur "Mana" muhabbetleri... Enerji toplama, yetenek kullanma, büyü yapma... Tam bir fantastik dünya! Netizenler bu seriyi hem eğlenceli hem de sürükleyici buluyor. Özellikle oyun dünyasına meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Han Jee-Han'ın sürekli gelişmesi, yeni yetenekler keşfetmesi çok motive edici. Bir de o rahat tavırları, her duruma ayak uydurabilmesi... Tam bir idol tipi!

Mood Önerisi: Eğlenmek, kafa dağıtmak ve fantastik bir dünyaya dalmak istediğinizde The Gamer okuyun. Bir de "Acaba ben de böyle güçlere sahip olabilir miyim?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


3. Omniscient Reader's Viewpoint'in Spoiler'lı Dünyası

Omniscient Reader's Viewpoint'ta Kim Dokja, 10 yıldır aynı fantastik romanı okuyor. Ve bir gün, romanın dünyası gerçek oluyor! Ama Dokja'nın bir avantajı var: O, bu dünyanın geleceğini biliyor. Çünkü romanı en başından sonuna kadar okumuş tek kişi o. Bu "hata", ona büyük bir güç veriyor. Düşünsenize, bir dizinin tüm sezonlarını izlemişsiniz ve bir anda o dizinin içinde yaşıyorsunuz... Ne yapardınız?

Dokja, bildiği spoiler'ları kullanarak hayatta kalmaya ve dünyayı kurtarmaya çalışıyor. Ama işler hiç de kolay değil. Romanın kahramanları, canavarlar, tanrılar... Herkesin farklı bir ajandası var. Dokja, sürekli plan yapmak, strateji geliştirmek ve insanları manipüle etmek zorunda kalıyor. Tabii bu süreçte Dokja'nın zekası da level atlıyor! Her bölümde yeni bir taktik, yeni bir oyun... Resmen satranç oynar gibi.

Omniscient Reader's Viewpoint, sadece aksiyon ve macerayla değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Dokja'nın Yoo Jonghyuk ile olan karmaşık ilişkisi, diğer karakterlerle kurduğu bağlar hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki o meşhur "Spoiler" muhabbetleri... Geleceği bilmek bazen avantaj, bazen de dezavantaj olabiliyor. Netizenler bu seriyi hem zekice yazılmış hem de duygusal buluyor. Özellikle sürprizleri sevenler için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Kim Dokja'nın o zeki bakışları, her şeyi planlayabilmesi... Resmen bir idolün liderlik vasıfları gibi! Bir de o Yoo Jonghyuk ile olan "bromance" sahneleri... Kalbim dayanmıyor!

Mood Önerisi: Zihninizi çalıştırmak, sürprizlerle dolu bir dünyaya dalmak ve duygusal anlar yaşamak istediğinizde Omniscient Reader's Viewpoint okuyun. Bir de "Acaba ben de böyle bir güce sahip olsaydım ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


4. Tower of God'ın Uçsuz Bucaksız Kulesi

Tower of God'da Bam, kuleye girmek için her şeyi yapmaya hazır bir çocuk. Kuleye girmek isteyen herkesin bir sebebi var ama Bam'ın tek sebebi, arkadaşı Rachel. Kuleye girdiğinde, sistem benzeri testlerle karşılaşıyor ve her katta daha da güçleniyor. Buradaki "hata" aslında kulenin kendisi! Kimse tam olarak ne olduğunu bilmiyor, kuralları sürekli değişiyor ve içindeki güçler akıl almaz.

Bam, kulede ilerlerken birçok farklı karakterle tanışıyor. Bazıları dost oluyor, bazıları düşman. Her birinin kendi hikayesi, kendi motivasyonları var. Bam, bu karakterlerle birlikte çalışarak, testleri geçmeye ve kulede yükselmeye çalışıyor. Tabii bu süreçte Bam'ın yetenekleri de gelişiyor. Shinsu'yu kontrol etme, dövüş teknikleri, stratejik düşünme... Her konuda ustalaşıyor.

Tower of God, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Bam'ın Rachel'a olan bağlılığı, diğer karakterlerle kurduğu dostluklar hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki kulenin sırları... Her katta yeni bir gizem, yeni bir sürpriz. Netizenler bu seriyi hem sürükleyici hem de karmaşık buluyor. Özellikle fantastik dünyaları sevenler için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Bam'ın o saf ve temiz kalbi, arkadaşlarına olan bağlılığı... Resmen bir idolün fanlarına olan sevgisi gibi! Bir de o sürekli gelişen yetenekleri... Maşallah!

Mood Önerisi: Fantastik bir dünyaya dalmak, arkadaşlıkların önemini hatırlamak ve sürprizlerle dolu bir maceraya atılmak istediğinizde Tower of God okuyun. Bir de "Acaba ben de kuleye girebilseydim ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


5. Beginning After the End'in Reenkarnasyon Kaosu

Beginning After the End'de Kral Grey, öldükten sonra bebek olarak yeniden doğuyor! Ama bu seferki dünya, sihirle dolu bir fantastik dünya. Grey, bu yeni dünyada daha da güçlenmek, hatalarını telafi etmek ve daha iyi bir insan olmak istiyor. Bu "hata", yani reenkarnasyon, Grey'e ikinci bir şans veriyor. Düşünsenize, tüm bilgeliğinizle bebek olarak dünyaya geliyorsunuz... Ne yapardınız?

Grey, bu yeni dünyada sihir öğreniyor, kılıç kullanmayı öğreniyor ve türlü türlü maceralara atılıyor. Tabii bu sırada karşısına birçok zorluk çıkıyor. Canavarlar, kötü niyetli insanlar, savaşlar... Ama Grey yılmıyor, her zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyor. Özellikle sihir yeteneklerini geliştirme şekli çok etkileyici. Ateş, su, toprak, hava... Tüm elementleri kontrol edebiliyor!

Beginning After the End, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Grey'in ailesiyle, arkadaşlarıyla, hocalarıyla olan etkileşimleri hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki o meşhur "Mana" muhabbetleri... Enerji toplama, yetenek kullanma, büyü yapma... Tam bir fantastik dünya! Netizenler bu seriyi hem eğlenceli hem de sürükleyici buluyor. Özellikle reenkarnasyon temasına meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Grey'in o zeki ve olgun tavırları, her duruma ayak uydurabilmesi... Resmen bir idolün sahnedeki karizması gibi! Bir de o sihir yeteneklerini kullanırkenki havalı duruşu... Kalbim eridi!

Mood Önerisi: Eğlenmek, kafa dağıtmak ve fantastik bir dünyaya dalmak istediğinizde Beginning After the End okuyun. Bir de "Acaba ben de reenkarnasyonla dünyaya gelsem ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


6. Leveling Up With the Gods'ın Tanrıları Bile Sollayan Hırsı

Leveling Up With the Gods'da WooGak, tanrıların dünyasında hayatta kalmak için elinden geleni yapıyor. Kardeşini kurtarmak için her türlü zorluğa katlanıyor ve sonunda bir "hata" sayesinde level atlamaya başlıyor. Bu hata, onun tanrıları bile geçmesine olanak sağlıyor. Düşünsenize, tanrıların bile üstüne çıkıyorsunuz... Nasıl bir güç olurdu?

WooGak, tanrıların dünyasında ilerlerken birçok farklı tanrıyla karşılaşıyor. Bazıları ona yardım ediyor, bazıları ona engel oluyor. WooGak, her bir tanrıyla mücadele ederek güçleniyor ve kardeşini kurtarmak için daha da yaklaşıyor. Tabii bu süreçte WooGak'ın yetenekleri de gelişiyor. Kılıç kullanma, sihir yapma, stratejik düşünme... Her konuda ustalaşıyor.

Leveling Up With the Gods, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. WooGak'ın kardeşine olan sevgisi, diğer karakterlerle kurduğu dostluklar hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki tanrıların dünyasının sırları... Her bölümde yeni bir gizem, yeni bir sürpriz. Netizenler bu seriyi hem sürükleyici hem de epik buluyor. Özellikle mitolojiye meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: WooGak'ın kardeşine olan bağlılığı, her zorluğa rağmen pes etmemesi... Resmen bir idolün hayranlarına olan sevgisi gibi! Bir de o tanrıları bile alt ederkenki karizması... Maşallah!

Mood Önerisi: Epik bir maceraya atılmak, mitolojik dünyaları keşfetmek ve kardeşliğin önemini hatırlamak istediğinizde Leveling Up With the Gods okuyun. Bir de "Acaba ben de tanrıları geçebilseydim ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


7. A Returner's Magic Should Be Special'ın Zaman Döngüsündeki "Hata"sı

A Returner's Magic Should Be Special'da Desir Arman, 6 yıl önce dünyanın sonunu getiren Shadow Labyrinth'e karşı savaşıyor. Ama sonunda kaybediyor ve zamanda geriye gönderiliyor! Bu "hata", ona dünyayı kurtarmak için ikinci bir şans veriyor. Düşünsenize, geleceği biliyorsunuz ve dünyayı kurtarmak için geri dönüyorsunuz... Nasıl bir sorumluluk olurdu?

Desir, zamanda geri döndüğünde geçmişteki hatalarını düzeltmeye çalışıyor. Daha güçlü olmak için çalışıyor, yetenekli arkadaşlar ediniyor ve Shadow Labyrinth'e karşı hazırlanıyor. Tabii bu süreçte karşısına birçok zorluk çıkıyor. Gizli örgütler, güçlü düşmanlar, ihanetler... Ama Desir yılmıyor, her zorluğun üstesinden gelmeyi başarıyor. Özellikle sihir yeteneklerini geliştirme şekli çok etkileyici.

A Returner's Magic Should Be Special, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Desir'in arkadaşlarıyla, ailesiyle, hocalarıyla olan etkileşimleri hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki o meşhur "Mana" muhabbetleri... Enerji toplama, yetenek kullanma, büyü yapma... Tam bir fantastik dünya! Netizenler bu seriyi hem eğlenceli hem de sürükleyici buluyor. Özellikle zaman yolculuğu temasına meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Desir'in o zeki ve stratejik tavırları, her duruma ayak uydurabilmesi... Resmen bir idolün liderlik vasıfları gibi! Bir de o sihir yeteneklerini kullanırkenki havalı duruşu... Kalbim eridi!

Mood Önerisi: Eğlenmek, kafa dağıtmak ve fantastik bir dünyaya dalmak istediğinizde A Returner's Magic Should Be Special okuyun. Bir de "Acaba ben de zamanda geri dönebilseydim ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


8. The Tutorial is Too Hard'ın Cehennemvari Öğreticisi

The Tutorial is Too Hard'da Lee Ho Jae, bir anda kendini zorlu bir öğreticinin içinde buluyor. Bu öğretici, hayatta kalmak için sürekli mücadele etmeyi gerektiriyor ve her katı bir öncekinden daha zorlu. Buradaki "hata", öğreticinin normalden çok daha zor olması! Kimse bu kadar zorlu bir öğreticiyi tamamlayamazdı.

Lee Ho Jae, öğreticide ilerlerken birçok farklı zorlukla karşılaşıyor. Canavarlar, tuzaklar, zeka oyunları... Her bir zorluk, onun yeteneklerini geliştirmesini gerektiriyor. Lee Ho Jae, sürekli öğreniyor, adapte oluyor ve daha da güçleniyor. Tabii bu süreçte Lee Ho Jae'nin zekası da level atlıyor! Her bölümde yeni bir taktik, yeni bir strateji... Resmen satranç oynar gibi.

The Tutorial is Too Hard, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Lee Ho Jae'nin diğer oyuncularla kurduğu bağlar, ihanetler, dostluklar hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki öğreticinin sırları... Her katta yeni bir gizem, yeni bir sürpriz. Netizenler bu seriyi hem sürükleyici hem de gerilim dolu buluyor. Özellikle zorlu mücadeleleri sevenler için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Lee Ho Jae'nin o pes etmeyen tavrı, her zorluğun üstesinden gelmesi... Resmen bir idolün sahnedeki azmi gibi! Bir de o zekice planları... Maşallah!

Mood Önerisi: Gerilim dolu bir maceraya atılmak, zihninizi çalıştırmak ve zorlukların üstesinden gelmek istediğinizde The Tutorial is Too Hard okuyun. Bir de "Acaba ben de böyle bir öğreticiyi tamamlayabilir miydim?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


9. SSS-Class Suicide Hunter'ın Ölümcül Döngüsü

SSS-Class Suicide Hunter'da Kim Gong-ja, başkalarının yeteneklerini kıskanan sıradan bir avcı. Ama bir gün, "SSS-Class Suicide Hunter" yeteneği kazanıyor! Bu yetenek sayesinde başkalarının yeteneklerini elde etmek için ölüyor ve zamanda geri dönüyor. Bu "hata", ona en güçlü avcı olma fırsatı veriyor. Düşünsenize, ölüp ölüp dirilerek güçleniyorsunuz... Nasıl bir lanet olurdu?

Kim Gong-ja, bu yeni yeteneğiyle sürekli ölüyor ve zamanda geri dönüyor. Her ölüm, ona yeni bir yetenek kazandırıyor ve onu daha da güçlendiriyor. Ama bu süreçte Kim Gong-ja'nın psikolojisi de bozuluyor. Sürekli ölümle yüzleşmek, onu derinden etkiliyor. Tabii bu süreçte Kim Gong-ja'nın karakteri de değişiyor. Daha acımasız, daha stratejik, daha zeki...

SSS-Class Suicide Hunter, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Kim Gong-ja'nın diğer avcılarla kurduğu bağlar, ihanetler, dostluklar hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki ölümün anlamı... Sürekli ölüp dirilmek, Kim Gong-ja'nın hayata bakış açısını değiştiriyor. Netizenler bu seriyi hem sürükleyici hem de felsefi buluyor. Özellikle karanlık temaları sevenler için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Kim Gong-ja'nın o karanlık ve karizmatik tavırları, her ölüme rağmen pes etmemesi... Resmen bir idolün sahnedeki tutkusu gibi! Bir de o elde ettiği yetenekler... Maşallah!

Mood Önerisi: Karanlık bir dünyaya dalmak, ölümün anlamını düşünmek ve sürprizlerle dolu bir maceraya atılmak istediğinizde SSS-Class Suicide Hunter okuyun. Bir de "Acaba ben de böyle bir yeteneğe sahip olsaydım ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


10. Murim Login'in Dövüş Sanatları Dünyasına Girişi

Murim Login'de Park Taejoon, sıradan bir genç. Ama bir gün, bir oyun sayesinde dövüş sanatları dünyasına giriş yapıyor! Bu "hata", ona gerçek hayatta da dövüş sanatları yetenekleri kazandırıyor. Düşünsenize, oyun oynayarak dövüş sanatları öğreniyorsunuz... Nasıl bir şans olurdu?

Park Taejoon, dövüş sanatları dünyasında ilerlerken birçok farklı zorlukla karşılaşıyor. Güçlü dövüşçüler, tehlikeli görevler, gizli örgütler... Her bir zorluk, onun yeteneklerini geliştirmesini gerektiriyor. Park Taejoon, sürekli öğreniyor, adapte oluyor ve daha da güçleniyor. Tabii bu süreçte Park Taejoon'un karizması da level atlıyor!

Murim Login, sadece dövüş sahneleriyle değil, karakterler arasındaki ilişkilerle de dikkat çekiyor. Park Taejoon'un diğer dövüşçülerle kurduğu bağlar, dostluklar, rekabetler hikayeye derinlik katıyor. Bir de tabii ki dövüş sanatlarının felsefesi... Her bölümde yeni bir teknik, yeni bir stil... Netizenler bu seriyi hem eğlenceli hem de aksiyon dolu buluyor. Özellikle dövüş sanatlarına meraklı olanlar için kaçırılmaması gereken bir webtoon.

Bias Kontrolü / Kozmik Not: Park Taejoon'un o karizmatik ve yetenekli tavırları, her dövüşte daha da güçlenmesi... Resmen bir idolün sahnedeki enerjisi gibi! Bir de o dövüş tekniklerini kullanırkenki havalı duruşu... Kalbim eridi!

Mood Önerisi: Eğlenmek, aksiyon dolu bir dünyaya dalmak ve dövüş sanatlarının heyecanını yaşamak istediğinizde Murim Login okuyun. Bir de "Acaba ben de böyle bir yeteneğe sahip olsaydım ne yapardım?" diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız!


Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Kozmik Yolcu Çeşitli içerikler yazmayı seven bir kozmos yolcusu.