The Summer Hikaru Died: Netflix’in Bu Yaz En Tüyler Ürpertici Animesi! Neden?
The Summer Hikaru Died, Netflix’in 2025 yaz sezonunda izleyiciyle buluşturduğu en sarsıcı animelerden biri. Doğaüstü olaylar, gerçek görüntülerle harmanlanan animasyon tekniği ve psikolojik korku unsurlarıyla dikkat çeken bu anime; aşk, yas ve kimlik temalarını iç içe geçiriyor. Yoshiki ve "Hikaru" arasındaki bu karanlık, duygusal yolculuk, izleyicileri sorgulatan bir rüya ile kabus arasında bırakıyor. Anime önerileri arayanlar için bu yapım; hem zihinsel hem duygusal anlamda iz bırakan eşsiz bir korku-fantastik deneyim sunuyor.

The Summer Hikaru Died: Netflix’in Bu Yaz En Tüyler Ürpertici Animesinin Rahatsız Edici Gerçeği
Şimdi dürüst olalım: “anime” deyince çoğu kişinin aklına renkli saçlı karakterler, bol bol aksiyon sahnesi ve çılgın kahkahalar geliyor. Ama The Summer Hikaru Died öyle “hadi bir iki bölüm izleyip kafam dağılsın” türünden bir anime değil. Bu öyle bir yapım ki, kafanı dağıtmaz; aksine zihnine öyle sahneler kazır ki uyurken bile hatırlarsın. Korku türünü sevenler için adeta psikolojik bir roller coaster.
İçeri Girelim: Bu Anime Ne Anlatıyor?
Merkezde iki karakter var: Yoshiki Tsujinaka ve onun ya çok yakın arkadaşı ya da gizli aşkı olan Hikaru Indou. Ama ortada küçük(!) bir problem var: Hikaru artık hayatta değil — en azından eskisi gibi değil.
Hikaru’nun bedenini bir varlık ele geçirmiş. Beden aynı beden, yüz aynı yüz... Ama içindeki şey artık Hikaru değil. Ve bu varlık, insan hayatının tüm yönlerini deneyimlemek isteyen bir tür… başka boyuttan gelen bilinç gibi bir şey.
“E iyi de Yoshiki ne yapıyor bu durumda?” dersen, işte tam burada olay çığırından çıkıyor. Çünkü o hâlâ “Hikaru”ya bağlı. Ama bağlı olduğu şey artık bir Nonuki, yani yerel halkın anlatılarında geçen efsanevi, uğursuz bir varlık.
Bu Nonuki Ne Ayak?
Küçük kasaba Kubitachi'de geçen hikâyede, yaşlılar Nonuki diye korkutucu bir yaratığa inanıyor. Rivayet odur ki bu ruh, dağdan inip insanların arasına karışıyor. Hikaru’nun içine giren bu varlığın aslında Nonuki olduğunu zamanla biz de fark ediyoruz ama... sorun şu: Hikaru’yu hala çok seven Yoshiki, bu gerçekle yüzleşmeye hazır değil.
Yani bir bakıma izlediğimiz şey, “Gerçek aşk mı yoksa mantıklı kaçış mı?” sorusunun doğaüstü korku sosuyla pişirilmiş hali.
Gerçek Görüntüler Kullanılması Neden Bu Kadar Rahatsız Edici?
Normalde animelerde gördüğümüz şeyler çizerlerin fırçasından çıkmış sahnelerdir. Ama burada... işler çok farklı. The Summer Hikaru Died araya öyle gerçek görüntüler serpiştiriyor ki insan neye uğradığını şaşırıyor.
Mesela, gerçek bir çiğ tavuk paketi bir anda ekrana pat diye geliyor. Ne alaka demeyin, tam Yoshiki “Hikaru”nın iç organlarına dokunuyormuş gibi olduğunda ekran kararıyor ve bam! o mide bulandırıcı görüntü giriyor. Sanki izleyiciye diyor ki: “Sanat falan yok burada, bu olay GERÇEK gibi! Mideni tut, çünkü hikâyenin midesi kaldırılmaz durumda!”
Ve sadece bu değil. Gerçek tren görüntüleri, kağıt gibi uzayan yaratıklar, trypofobik tasarlanmış varlıklar… Bu anime sizi görsel olarak tiksindirmek için yaratılmış gibi. Ama bunu stil sahibi bir biçimde yapıyor. Hani o rahatsız edici ama gözünü ayıramadığın cinsten.
Nonuki: Hem Çiçek Gibi Hem Tüm Ruhunu Yutan Parazit
Nonuki’nin görünüşü öyle düz bir “kötü yaratık” tipi değil. Siyah nokta nokta bir formu var. Bazen çiçek gibi açıyor, bazen de “beni besle!” diye üstüne yapışıyor. İzleyicinin içi çekiliyor. Hem güzel, hem iğrenç.
Yoshiki, bu yaratığın gerçek Hikaru olmadığını biliyor. Ama yine de onunla birlikte olmak istiyor. Çünkü kaybı kabul etmek çok daha acı. O yüzden “gerçeklik mi hayal mi?” ikileminde sıkışıp kalıyor. Zaten anime tam da buradan besleniyor. Mantıkla duyguların savaşını, korkunun içindeki aşkı, aşkın içindeki zehri gösteriyor.
Yoshiki’nin Duygusal Çıkmazı: Gerçek Hikaru’yu Bırakmak Mı, Sahte Hikaru’yla Yetinmek Mi?
Her bölümde izleyici, Yoshiki ile birlikte aynı sorunun cevabını arıyor: “Bu şey gerçek değil, ama sevdiğim gibi davranıyor. Ne yapmalıyım?”
Bu yalnızca bir korku hikâyesi değil. Aynı zamanda derin bir yas süreci. Ve o yas sürecinin yarattığı psikolojik çöküş.
Yoshiki bazen direniyor, bazen teslim oluyor. “Hikaru” ise bir yandan duygusal bağ kurmaya çalışıyor, bir yandan da kontrolü kaybetmemeye. Tam bir duygusal manipülasyon savaşı. Aşk var, ama zehirli bir tür.
Peki Bu Anime Kimler İçin?
-
“Netflix’te izlenebilecek farklı anime önerileri arıyorum” diyenler,
-
“Korku ama ruhsal derinliği de olsun” isteyenler,
-
“Yokai kültürüne meraklıyım” diyenler,
-
“Karanlık ama görsel olarak sanat eseri gibi işler ilgimi çeker” diyenler,
-
Ve tabii ki, “Benim kalbimi paramparça eden ama izlemeye doyamadığım anime lazım” diye iç geçirenler...
Hepsine net önerim: The Summer Hikaru Died’i mutlaka izleyin. Zihinsel olarak bir parça kalacaksınız ama değecek.
Hikaru Öldü Ama Biz Yaşıyoruz – Biraz Tedirgin, Biraz Duygusal
Bu anime sıradan değil. İnsanın içine işleyen, ürperten, düşündüren ve duygusal olarak da tokat gibi çarpan bir iş. Netflix’in 2025 yaz sezonunda yayınladığı en özgün animelerden biri olmayı hak ediyor. “Korku” demeye dilim varmıyor çünkü bu hikâye sadece korkutmuyor; düşündürüyor, hissettiriyor, hatta bazen gözlerinizi nemlendiriyor.
İzleyip unutmamalık. İzleyip kabusa girip sabah kalkınca hâlâ etkisinden çıkamamalık bir yapım.
The Summer Hikaru Died Hakkında Bilgiler:
- Tür: Animasyon, Korku, Psikolojik, Fantastik
-
Yayın Platformu: Netflix, Nippon TV
-
Yayın Tarihi: 6 Temmuz 2025
-
Bölüm Sayısı: Henüz devam ediyor
-
Başroller (Seslendirme):
-
Chiaki Kobayashi – Yoshiki Tsujinaka
-
Shuichiro Umeda – Hikaru Indou
-
Eğer “anime önerileri”, “korku anime önerileri” veya “Netflix’te izlenebilecek ilginç anime dizileri” arıyorsan, The Summer Hikaru Died seni bekliyor. Yalnız izleme, sonra bir şey seni izliyormuş gibi hissedersen ben uyarmadım deme!
Tepkiniz Nedir?






